Blog

Sağlık Turizminde Sürdürülebilirlik

Saglik Turizminde Surdurulebilirlik

 

Sağlık turizmi, son yılların en popüler endüstrileri arasındadır. Bireyler daha yüksek kalitede sağlık hizmetini daha uygun fiyata almak için dünyanın birçok farklı bölgesine seyahat edebilmektedirler.

Sağlık turizmi cerrahi müdahaleler, medikal tedaviler, wellness ve spa hizmetleri, longevity (uzun yaşam) gibi birçok çeşitli hizmeti kapsar.  Bu hizmetler, sağlık turizminin sürdürülebilir bir şekilde geliştirilmesi ihtiyacını da beraberinde getirir. Bu sebeple bu blog yazımızda sağlık turizminde sürdürülebilir politikalardan bahsedeceğiz.

Sürdürülebilirlik, bir sektörün veya faaliyetin çevresel, ekonomik ve toplumsal etkilerini dengelemeyi ve uzun vadeli olarak devam ettirmeyi hedefler. 2015 yılında Birleşmiş Milletler tarafından yoksulluğu sona erdirmek, gezegeni korumak ve 2030 yılına kadar tüm insanların barış ve refah içinde yaşamasını sağlamak için evrensel bir eylem çağrısı olarak “Küresel Sürdürülebilirlik Hedefleri”[1] belirlenmiştir. Bu bağlamda her sektörün sürdürülebilir politikalar uygulaması gerekmektedir. Sağlık turizminde sürdürülebilirlik, sağlık turizmi hizmetlerinin sunulması ve yönetilmesinde bu ilkelerin uygulanması anlamına gelir. Sağlık turizminin uzun vadeli başarısı ve tüm paydaşlar için fayda sağlayabilmesi için sürdürülebilir bir şekilde geliştirilmesi ve işletilmesi önemlidir.

Sağlık Turizminde Sürdürülebilirlik üç başlık halinde tanımlanabilir.

  • Çevresel Sürdürülebilirlik: Çevresel sürdürülebilirlik, doğal kaynakların korunması, enerji ve su verimliliği gibi faktörleri içerir. Toplumun enerji gereksinimlerini dengeli, yeterli, kaliteli, ekonomik, sürekli ve çevreyle uyumlu bir şekilde karşılamak, kaynak çeşitliliğini artırmak uluslar için hayati bir zorunluluktur.

ABD’de yapılan bir araştırmada, sağlık sektöründe hastane bakımı, klinik hizmetler, tıbbi yapılar ve eczacılık ürünlerinin en çok karbon salınımı yapanlar olduğu belirtilmiştir. (Richie, 2022). Bu bağlamda çevre dostu sağlık hizmetleri, sağlık ve sağlık turizmi kuruluşlarının ana odağında olmalıdır. Yeşil sağlık turizmi tesislerinin kullanılması, ekolojik sağlık turizmi faaliyetleri, atık yönetimi ve karbon ayak izi azaltma önlemleri bu kapsamda değerlendirilir. Sağlık turizmi destinasyonları, genellikle doğal güzellikler ve temiz havaya sahip bölgelerdir. Bu sebeple kaynak kullanımını optimize etmek ve doğal kaynakların korunmasına katkı sağlamak için önemlidir. Elabed ve arkadaşlarının 2019 yılında yayınladıkları makaleye göre sürdürülebilirlik kavramını sağlık sektörüne yerleştirmek, yalnızca mevcut kaynakları korumak için değil, aynı zamanda hastalara sağlanan genel hizmetleri geliştirmek için de gereklidir.  Ayrıca çevresel sürdürülebilirlik ekosistem çeşitliliğinin değerini vurgulayarak üretim faaliyetlerinin çevresel etkilerini izlemeye ve azaltmaya yönelik farkındalığı da artırmaktadır.[2]

  • Sosyal Sürdürülebilirlik: Sosyal sürdürülebilirlik, ev sahibi toplumların kültürel ve sosyo-kültürel özgünlüğünü koruyarak geleneksel değerleri ve kültürel varlıkları desteklemeyi amaçlar. Sağlık turizmi faaliyetlerinin, yerel kültür üzerinde olumsuz bir etki yaratmadan sürdürülmesi gerekmektedir. Aynı zamanda eğitim, sağlık hizmetleri, istihdam ve konut gibi yaşam kalitesini artıran yerel toplum ihtiyaçlarına odaklanır.

Sosyal sürdürülebilirliği sağlamak için:

  • Sağlık turizmi sektörünün tüm paydaşları arasında iş birliği ve koordinasyon önemlidir.
  • Hükümetler, yerel toplulukların kalkınmasını destekleyecek politikalar ve düzenlemeler yapmalıdır.
  • Hasta haklarına önem verilmelidir.
  • Sağlık tesisleri, yerel halka istihdam ve eğitim imkanları sunmalıdır.
  • Akredite kurumların sayısı arttırılmalıdır.
  • Hastalar, yerel kültürü ve değerlere saygı göstermeli ve yerel ekonomiyi desteklemelidir.
  • İnovatif sağlık hizmetleri ve yenilikler arttırılmalıdır.
  • Ekonomik Sürdürülebilirlik: Sağlık turizmi, yerel ekonomilere önemli ekonomik katkılar sağlar. Ancak, bu faydaların adil bir şekilde paylaşılması ve yerel işletmelerin desteklenmesi önemlidir. Sağlık turizmi, yerel istihdamı artırma potansiyeline sahiptir ve teşvik politikaları ile daha fazla turist çekerek sektörün büyümesini destekleyebilir. Bu teşvikler, hem sağlık hizmetlerinin kalitesini arttırırken hem de ekonomik kalkınmaya katkı sağlar.

Ekonomik açıdan sürdürülebilir bir sağlık turizmi destinasyonu:

  • Yatırımcılar için cazip bir ortam sunar.
  • Yerel iş imkanlarını ve girişimciliği teşvik eder.
  • Sağlık turizminden elde edilen gelirlerin yerel ekonomiye adil bir şekilde dağılmasını sağlar.
  • Fiyatların adil ve şeffaf bir şekilde belirlenmesini sağlar.
  • Uzun vadeli bir bakış açısıyla planlama ve yatırım yapar.

Sürdürülebilir Sağlık Turizmi Nasıl Uygulanabilir?

Sürdürülebilir sağlık turizmi, tüm paydaşların işbirliği ve koordinasyonu ile mümkündür. Bu bağlamda,

  • Hükümetler, teşvikler ve düzenlemeler yoluyla sektörü desteklemelidir.
  • Fiyatların adil ve şeffaf bir şekilde belirlenmesi sağlanmalıdır.
  • Yerel toplulukların sağlık turizmi planlama ve yönetim süreçlerine dahil edilmelidir.
  • Sağlık turizminin yol açabileceği sosyal sorunlara karşı önlem alınmalıdır.
  • Sağlık tesisleri, sürdürülebilirlik ilkelerini benimsemeli ve uygulamalıdır.
  • Atık yönetimi ve geri dönüşüm sistemleri kurulmalıdır.
  • Yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı arttırılmalıdır ve enerji verimliliği sağlanmalıdır.
  • Yerel flora ve faunayı korumak için gerekli önlemler alınmalıdır.
  • Enerji ve su tüketimini azaltmak için yeşil bina teknolojileri kullanılmalıdır.

 

Sağlık Turizminde yer alan tüm paydaşlar, sadece ekonomik değil, aynı zamanda çevresel ve kültürel sürdürülebilirliğin önemini anlamalıdır. Farkındalık, yarattıkları etkilerin belirlenmesine ve olumlu/olumsuz etkilerin azaltılması için gereken eylemlerin belirlenmesine yardımcı olur. Bu eylemler, yerel sağlık turizmi endüstrisinin misyonunu gerçekleştirmeye odaklanmalıdır ve denetleyen kuruluşları da içermelidir. Sürdürülebilir uygulamalar, sadece maliyet tasarrufu sağlamakla kalmaz, aynı zamanda farklılaşma ve paydaşlara değer katma fırsatı sunar.

Sürdürülebilir Sağlık Turizmi Politikasını En İyi Uygulayan Ülkeler

  • Singapur: Çevre dostu sağlık tesisleri ve yenilikçi teknolojileriyle dikkat çeker. Ayrıca uzun vadeli yatırımları ve 3 aşamalı sağlık turizmi planı ile sürdürülebilir sağlık turizmi ilkesini benimsemektedir.
  • Tayland: Yerel kültüre saygısı ve sosyal sorumluluk projeleriyle bilinir. Hasta deneyim yolculuğu tasarıları sürdürülebilir politikalara çok güzel bir örnektir. Tayland, geleneksel Tay tıbbını modern tıpla entegre ederek sağlık turizminde bir fark yaratmaktadır. Sağlık turizmi için özel olarak tasarlanmış bir vergi sistemi ve teşvikler sunmaktadır. Sağlık turistlerine yönelik yüksek kalitede konaklama ve diğer turist hizmetleri sunmaktadır.
  • İsviçre: Yerel ekonomiye katkısı ve adil fiyatlandırmasıyla bilinir. Ayrıca gelişmiş tıbbi ekipmanları, güvenli ve konforlu bir ortam sunması, çevreye duyarlı sağlık tesisleri, yerel ekonomiye katkı ve sosyal sorumluluk boyutunu da içermektedir. İsviçre’nin sağlık turizmi politikaları, hastalara yüksek kaliteli, güvenli ve konforlu bir ortamda, rekabetçi fiyatlarla sağlık hizmeti sunmayı amaçlamaktadır.
  • Almanya: Uzun vadeli yatırımları ve sürdürülebilirlik planlamasıyla öne çıkar. Yeni inşa edilen veya yenilenen tüm sağlık tesisleri, DGNB (Alman Sürdürülebilir Binalar Konseyi)[3] sertifikası almalıdır. Bu sertifika, enerji ve su tasarrufu, atık yönetimi ve sürdürülebilir malzeme kullanımı gibi konularda belli kriterleri karşılamayı gerektirir.

Türkiye’de Sağlık Turizminde Sürdürülebilirlik

Türkiye, zengin termal kaynakları ve yüksek kaliteli sağlık hizmetleri ile önemli bir sağlık turizmi destinasyonudur. Türkiye’nin sağlık turizmi stratejisi, sürdürülebilirlik prensiplerini ön planda tutmayı amaçlamaktadır. Bu çerçevede, Türkiye’deki sağlık turizmi işletmeleri çevresel standartlara uyum, yerel toplulukların desteklenmesi ve sosyal sorumluluk projeleri ile sektördeki sürdürülebilirliği artırmaya yönelik adımlar atmaktadır. Türkiye gerek sahip olduğu coğrafi konum avantajı, yabancı dil bilen sağlık personeli ve nitelikli sağlık profesyonelleri gerekse de ekonomik düzeyde ücretler konusunda cazip bir pazar olmaktadır. Türkiye’nin sağlık turizmi politikaları kapsamında akreditasyon, önemli bir gelişim alanı olarak öne çıkmaktadır. Sağlık turizmi hizmetlerinde uluslararası standartların sağlanması ve güvenilirliğin artırılması için akreditasyon süreçleri önem taşımaktadır. Bu alandaki gelişmelerle birlikte Türkiye’nin sağlık turizmi potansiyeli daha da artacak ve uluslararası alanda rekabet gücü artacaktır. Tüm bu faktörler Türkiye’nin önemli bir sağlık turizmi destinasyonu olduğunu göstermekle beraber, sağlık turizmi alanında dünya ülkeleri sıralamasında mevcut potansiyeli kullanarak daha ileri bir seviyeye gelmesinin ve bunun sürdürülebilirliğinin sağlanmasını gerekli kılmaktadır.

Kaynakça

Richie, C. (2022). Environmental sustainability and the carbon emissions of pharmaceuticals. Journal of medical ethics, 48(5), 334-337.

Elabed, S., Belal, A., & Shamayleh, A. (2019). Sustainability of medical equipment in the healthcare industry: An overview. Fifth International Conference on Advances in Biomedical Engineering (ICABME) (pp. 1-4). IEEE.

 

[1] https://sdgs.un.org/goals

[2] https://www.magazine.medicaltourism.com/article/medical-tourism-sustainable-development

[3] https://ikiokka.com/dgnb-yesil-bina-sertifika-kriterleri#:~:text=DGNB%20(Alman%20S%C3%BCrd%C3%BCr%C3%BClebilir%20Binalar%20Konseyi,LEED%20ve%20BREEAM%20esas%20al%C4%B1nm%C4%B1%C5%9Ft%C4%B1r.

Blog'tan